Enterasan bir durumdaki mimari yapısından dolayı dikkatleri çekmeyi başaran Casa de las Conchas, onbeşinci yüzyıl döneminde inşası gerçekleştirilmiş bir Rönesans sarayı olarak öne çıkmaktadır. ‘Kabuklar Evi’ ismiyle de bilinirliği bulunan bu yapı şu zamanlarda kentin kütüphanesine ev sahipliği yapmaktadır. Tarak kabukları kullanılarak süslemesi yapılmış olan dış cephesi, bina üzerindeki en çok ilgi gören yerdir. Mağribi stilinin yanı sıra Lombard stili ve Florentine stiline sahip durumda bulunan bu tarihi özellikteki yapı, ünlü şövalyelerden biri olan Talavera Maldonado’nun evi olarak kullanılmış. Bina üzerindeki en ilginç şey de, günün değişik saatleri içerisinde güneş ışığının binanın cephesinin üstünde çok daha değişik bir etki yaratmakta olmasıdır.
NOT: Yalnızca avluyu görebilmektesiniz ve bedava
Tarihi tam olarak 1100’lü senelere dek uzanan Eski Katedral, Yeni Katedral’e bakıldığı zaman az daha ufak olsa bile, fazlasıyla etkileyici mimarisinin yanı sıra kendi değişik güzelliğine sahip durumdadır. Pek çok farklı Piskopos mezarına da ev sahipliği yapmaya devam eden bu katedral, Meryem ile birlikte İsa’nın yaşam döngüsünü açık bir şekilde göstermekte olan 53 tane boyalı panelin yanı sıra onbeşinci yüzyıl dönemlerinden kalma sunaktan dolayı ünlü olmayı başarsa da, iç kısımda daha pek çok ilgi çekmeyi başaran ve değerli eserleri de görmeniz olanaklı.
Yeni Katedral’e tamamen bitişik durumda bulunan Eski Katedral’e, Yeni Katedrali’n güney koridoru üzerinden giriş yapabiliyorsunuz. Rehberli olarak düzenlenen turlarla katedrali gezebilecek olduğunuz gibi, çok az bir ücret ödemesi yaparak bireysel bir şekilde de katedrali gezmeniz olanaklı.