Mevlid-i Halil Camii, Dergâh Platosunun içinde, Balıklıgöl etrafında yer almaktadır. Mevlid, ‘kutlu doğum’ anlamına gelmektedir. Hazreti İbrahim Peygamberin yanı başında bulunan mağara içerisinde dünyaya geldiği konusunda bir inanç olduğundan da, camiye Mevlid-i Halil Camii ismi verilmiş durumdadır. Mevcut bir durumdaki kaynaklara bakılırsa yapı beş tane büyük evre geçirmiş bir haldedir. İlk önce Seleukoslar Dönemi içerisinde alan üzerine bir tapınak inşa edilir. Yahudilik dönemi içerisinde aynı alan üzerinde bir havranın varlığından söz edilir. Hristiyanlığın ilk dönemleri içerisinde, Milattan Sonra 150 senesinde, aynı alan üzerine Hıristiyanlar Kilisesi ismine sahip bir kilise inşası gerçekleştirilir. Bizans Dönemi içerisinde bu alan üzerine Urfa Ayasofyası inşa edilir. En son ise; Osmanlı dönemi içerisinde 1523 senesinde Muhammed Salih Paşa aracılığıyla aynı alan üzerine cami inşası gerçekleştirilmiştir.
Dikdörtgen şekildeki bir planı bulunan Mevlid-i Halil Camii, mağarayla arasında bulunan duvarın üstüne camiye dönüştürülmüş durumdayken ufak bir minare inşa edilmiştir. Öte yandan caminin güneydoğu kısmına ve kuzeybatı köşe kısmına da iki minare daha ilave edilmiştir. Kitabelerine bakılır ise söz konusu cami; Muhammed Mes’ud (1816 senesi) ila Mahmut oğlu Mahmut (1852 senesi) aracılığıyla onarım görmüş; caminin avlu kısmına Urfalı Ahmet Bican Paşa (1855 senesi) ile birlikte Derviş Musa aracılığıyla da (1887 senesi) odalar ilave edilmiştir. Mevlid-i Halil Camii en son ise Urfalı Mutasavvuf Şeyh Müslüm Hafız başlanlığı döneminde halkında destekleriyle 1951 senesi içerisinde restore yapılmıştır. Halk aracılığıyla Mevlid-i Halil Mağarası’ndan çıkmakta olan suyun zemzemin ardından en şifalı su olarak öne çıktığı kabul görülmektedir.