Kentin en fazla fotoğrafı çekilmekte olan yerlerden bir tanesi olarak öne çıkan saat kulesi, özellikle de akşam olduğunda ışıkların aydınlatılmasıyla beraber daha da harika bir görünüme ev sahipliği yapmış oluyor. Bu kulenin tepe kısmından da kentin harika bir panoramik manzarasını izlemek olanaklı.
Tiran kentinin gezilip görülecek yerlerinin arasında instagramlık bir yer olarak öne çıkan ”I Love Tirana” adlı yazı da birkaç selfi amacıyla ideal yerler arasında. Amsterdam‘da bulunanla benzer olan bu yazının yer aldığı tabela Rinia Park’ta bulunur ve İnstagram fenomeni olan kişilerin hiç bir şekilde kaçırmaması gerekli yerlerden bir tanesidir.
Tiran kentinin en tarihi yerleri arasında yer alan söz konusu bu köprü, tarihi 18. yüzyıl dönemine, Osmanlı dönemine kadar uzanan özel bir köprüdür. Tiran gibi fazlasıyla hızlı bir biçimde modernize olmuş bir kent içerisinde kalan birkaç tane tarihi yapıdan bir tanesi olarak öne çıkan. Kentin tam göbeğinde bulunmakta olan bu söz konusu köprünün öyle çok iyi bir tarafı yok. Yani bilmekte olduğunuz düz bir taş köprü. Lakin, Tiran’a kadar gitmiş durumdayken tarihi önemi bulunan bu köprüden geçmeden de hiç bir şekilde olmaz.
Tiran’da yer alan komünist döneminin politikacılarının yanı sıra nükleer savaş vaziyetinde askeri üst düzeydeki yüksek rütbeye sahip subaylar açısından inşa edilen bir yeraltı sığınağı olarak öne çıkan Bunk’Art, Beş farklı kata yayılmış bir durumda ve 200 tane sandalyesi bulunan bir toplantı salonu da bulunmak olmak üzere 100 taneden çok değişik odaya sahiptir.
Şu zamanlarda ziyarete açık durumda bulunan bu yer, daha fazla Soğuk Savaş döneminin kurulumları ile birlikte komünist tasarımdan hoşlanmakta olan turistlerin ilgisini çekmekte olsa bile, her bir turistin kesinlikle göz atması gerekli olan, Arnavutluk tarihi içerisinde çok önemli bir yer olarak öne çıkmaktadır.